TARİHLER - OTOBÜS İLE 14-21 TEMMUZ UÇAK İLE 16-21 TEMMUZ

Otobüs turu,15Temmuz Türkiyenin belirli bölgelerinden hareket 10.30 da  ile Edirne - Kapıkule-Svilingrad - Sofya - Niş - Belgrad - Mohaç - Budapeşteye varış.

1.Gün - 16 Temmuz   Budapeştedeki otelimize varış ve akşam yemeği,
2.Gün - 17Temmuz Budapeşte şehir turu yapılacaktır,akabinde turistik yerler olan
Estergon - Visegrad - Szentendre ye gidecegiz.
gezilecek yerlerin bilgisi aşağıda belirtilmiştir,akşam serbest program uygulanıcaktır,
3.Gün 18 Temmuz,otelimizden ayrılarak Mohaç'a hareket ediyoruz,Mohaç - Zigetvarda şehir turu yapıyoruz akabinde Balaton gölüne gidiyoruz aksam burada konakliyoruz.Detay bilgileri asagidadir.
4.Gün -19 Temmuz Şarvar'a hareket ediyoruz burada şehir turu yapılacaktır aşağıda'da bilgileri bulunan festival programına katılım sağlıyoruz program dahilinde öğlen ve akşam yemeğini burada yiyip akşam Şarvardaki otelimize dönüyoruz,Şarvar kaplıcaları ve termal tesisleri ile ünlü olup dileyen ücreti mukabilinde bu hizmetlerden faydalanabilir,
5.Gün 20 Temmuz Şarvar festivalinin izlenmesi serbest program,aksam Sarvardaki otelimizde konakliyoruz.Festival tüm hiziyla sürmektedir.

6.Gün 21 Temmuz- Budapeştedeki otelimizden ayrılıyoruz  Uçak turu ile katılım sağlayanlar Viyanaya hava limanına hareket ediceklerdir, Otobüs turu ile katılım sağlayanlar Budapeşteden Istanbul istikametine Pecs -Szeged - Novisad üzerinden Belgrad - Saraybosna -Sofya - Edirne ve son durağımız Istanbula varış sağlanıcaktır.

Istanbula varış 21 Temmuz akşamı olucaktır,

1.Gün 16 Temmuz- İstanbul - Viyana (Programa Viyanadan başlamak isteyen)

Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde saat 06:00’da buluşma. Bilet ve gümrük işlemlerinden sonra Türk Hava Yolları TK 1883 nolu seferi ile saat 08:10’da Viyana’ya hareket, saat 09:30’de varış. İnişimizi takiben bizi bekleyen özel otobüsümüzle Viyana şehir turu. Görülecek yerler: Opera Binası, Güzel Sanatlar Müzesi, Belediye Binası, Parlamento Binası, Burg Theatre, Üniversite, Belvedere Sarayı, Votiv Kilisesi, Maria Teresa Meydanı ve şehrin diğer önemli yerleri. Akşam arzu edenler için ekstra Klasik Müzik Konseri. Geceleme Budapeşteye hareket ile otelimizde. 

Önce Viyana'da bir  Şehir turu atalım,

Tanıtım filmi  

             

Viyana Tanıtım,Avusturya'nın başkenti ve en büyük şehri, aynı zamanda ülkenin 9 eyaletinden yüzölçümü bakımından en küçüğü. Yaklaşık 1.705.000 kişilik nüfusuyla ülkenin en kalabalık kentidir, çevre ilçeleriyle birlikte Viyana'da yaklaşık iki milyon insan yaşar, ki bu da Avusturya nüfusunun yaklaşık dörtte biridir. Nüfus bakımından Viyana Avrupa Birliği'nin en büyük onuncu kentidir. Birleşmiş Milletler bürosuyla Viyana Birleşmiş Milletlerin dört resmi merkez temsilciliğinden birine sahiptir. Kentte bulunan diğer önemli uluslararası kuruluşlar OPEC, AGİT ve Uluslararası Atom Enerjisi Örgütü'dür (IAEO).

Yüzyıllar boyu Habsburg hanedanının yerleşim yeri olan kent, bu süre boyunca Avrupa'nın kültürel ve politik merkezlerinden biri haline gelmiştir. Kent Londra, New York ve Paris'ten sonra iki milyon nüfusuyla dünyanın en büyük dördüncü kentiyken, I. Dünya Savaşı sonrasında nüfusunun dörtte birini kaybetmiştir.Viyana coğrafi konumu ve çoğu imparatorluğuna yıllarca başkentlik yapmış olmasından dolayı gerek mimari gerekse kültürel açıdan Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Hala daha Habsburg hanedanının izlerini taşıyan eski kent merkezi ve Schönbrunn Sarayı Avusturya devletinin başvurusu üzerine Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü tarafından dünya kültür mirası olarak kabul edilmiştir. Viyana'nın sembolü olan Stefan Kilisesi şehrin merkezinde bulunur.

      

Görülmesi gereken yerler Başkent Viyana,

İlk görüşte aşık olacağınız bu şehirden ayrılmaz istemeyeceksiniz... 

Bu eşsiz turda arzu ederseniz şehir turunda görebileceğiniz yerler; Opera Binası, Güzel Sanatlar Müzesi, Belediye Binası, Parlamento Binası, Burg Theatre, Üniversite, Belvedere Sarayı, Votiv Kilisesi, Maria Teresa Meydanı.

2.Gün 17 Temmuz,BUDAPEŞTE İLK DURAK KAHRAMANLAR MEYDANI

Osmanlı’yı ilk ve son kez yenilgiye uğratarak, adı ‘Török Verö‘ (Türk Döven)’e çıkan Haçlı komutanı Hunyadı Janoş’dan, Melek Gabriel’e (Cebrail) kadar birçok bronz heykel bulabilirsiniz.

Anlatılanlara göre, Macar Komutan Hunyadı Janoş, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı bir savunma savaşı verir ve mevsim şartlarından dolayı kuşatmayı kaldıran Osmanlı geri çekilir. Haçlılar ise bunu büyük bir zafer olarak kabul eder, hatta Papa, o günden itibaren tüm ülkede saat 12.00’de çanların bu zaferin anısına çalmasını emreder. İşte Osmanlı’nın Avrupa’ya girişini 50-60 sene geciktiren bu savunma zaferinden sonra, o çanlar günümüzde de hala biz Türkler için çalar. Meydanda, bundan başka aralarında Tököli İmre’nin de bulunduğu Avusturya Macaristan İmparatorluğuna karşı ayaklanarak, daha sonra Osmanlı’ya sığınan isyancıların da heykelleri de var ve bugün bu kişiler de Macaristan’da ‘Kahraman’ olarak anılıyor. Ancak meydanın en hüzünlü hikayesi, 1956 yılında Ruslar’a karşı ayaklandığı için 2 gün içinde öldürülen 17 bin Macar gencine ait. Rus işgaline karşı halkın direncini kırmayı amaçlayan Rus ordusu, tüm evlerden topladığı 17 bin genci iki gün içinde öldürerek, amacına ulaşır. Bu olay, sadece Avrupa’nın değil, dünyanın en kanlı katliamlarından biri olarak tarihin sayfalarına yazılır.

Bu meydanın tam karşısına kafanızı çevirdiğinizde, içinde 20 bini aşkın sabit eseri barındıran Güzel Sanatlar Müzesi’ni göreceksiniz.. Pazartesi hariç, her gün 10.00 ila 17.30 arası açık olan bu müzeyi gezmek isterseniz, en azından bir gününüzü ayırmanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü bu ziyaret, koşar adımlarla bile yaklaşık 2 saat sürüyor.

Gül Baba Türbesi Gül Baba, sadece Türkler değil, aynı zamanda Macarlar tarafından da çok sevilen, elinden tahta kılıcı, başındaki sarığından gül eksik olmayan bir Türk dervişi. Gül Baba’nın ordu üzerinde de etkisinin büyük olmasının sebebi; Yeniçerilerin Hacı Bektaş-ı Veli’yi Pir olarak kabul etmesi ve dolayısıyla Yeniçerilerin Bektaşi dervişlerine büyük saygı göstermesidir. Asıl adı Cafer olan, Amasya Merzifon doğumlu Gül Baba, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avrupa seferlerine katılan önemli bir Bektaşi babasıdır. Katıldığı seferlerde başından hiç gül eksik olmazmış. Bu yüzden de böyle anılmış Gül Baba.

Parlemento Binası 

Kesinlike Avrupa'nın en güzel binalarından biri. Binayı hem yanıbaşından, hem tekne turuna çıkarsanız Tuna'dan, hem de nehrin karşı kıyısından yani Buda'dan mutlaka seyretmelisiniz. Özellikle karşı kıyıdaki Balıkçılar Burcu'ndan seyredilmesi ve fotoğraf çekilmesi daha kolay ve daha şık bence. Zaten yakınlardan kadraja sığdırmak oldukça zor oluyor. Tuna kıyısında oluşunun verdiği avantajı da eklersek görmeniz farz oluyor.1896 yılında inşa edilmiştir ve burası Macaristanın kalbidir,

St. Stephan Bazilikası           Opera Binası                      Matyaş Kilisesi

      

Buda Kalesi   

Budapeşte konusunda detaylı bilgi için aşağıdaki linki tıklayınız,

http://budapestegezi.blogspot.hu/

Şehir Videosu    http://www.youtube.com/watch?

Budapeşte'de görülecek yerler:

Kutsal Üçlü Meydanı - Kiralyi Palota (Buda Kalesi) - Budvari Siklo (Buda Kalesi funiküleri) - Matyas Kilisesi - Halaszbastya (balıkçılar kalesi) - Szechenyi lanchid (zincirli köprü) - Orszaghaz (Parlamento Binası) - Gellert Tepesi ve Özgürlük Anıtı - Citadella (kale) - Magyar Allami Operahaz (opera binası) - Nagy Vasarcsarnok (gıda pazarı) - Szechenyi banyoları - Tuna Nehri ve tekne gezileri - Nagy Zsinagoga (büyük sinagog) - Budapesti Allakert (hayvanat bahçesi) - Varhegy tepesi - Hosok tere (kahramanlar meydanı) - Magyar Borok Haza (şarapevi) - Szent Istvan Bazilika (kilise) - Matyas mağarası - Vorosmarty Ter (alışveriş ve eğlence bölgesi) - Ecseri Hasznaltcikkpiac (bit pazarı) - Aquincum (antik kalıntılar) - Gellert banyoları - Varosliget parkı - Margaret köprüsü - Margitsziget (Margaret adası) - Ferenc Rakoczi heykeli - Janos Tepesi - Gül Baba türbesi - Vaci utca (alışveriş,yeme-içme caddesi)

Müzeleri: (arzu edenler ücreti mukabilnde gezebilir)

Neprajzi Muzeum (etnografya müzesi) - Budapesti Torteneti Muzeum (tarih müzesi) - Magyar Nemzeti Muzeum (ulusal müze) - Iparmuveszeti Muzeum (uygulamalı sanatlar müzesi) - Ludwig Múzeum (modern sanat müzesi) - Magyar Nemzeti Galeria (ulusal galeri) - Szepmuveszeti Muzeum (güzel sanatlar müzesi) - Mucsarnok (sergi sarayı) - Zenetorteneti Muzeum (müzik tarihi müzesi) - Nemzeti Zsido Muzeum (musevi müzesi)

3. Gün 18 Temmuz Mohaç,Macaristan'da Budapeşte'nin 185 kilometre güneyinde Tuna nehri kıyısında bir kasabadır. 2001 yılı itibariyle nüfusu 19.049 kişidir.

Kasaba Osmanlılar ile önce Macarlar, daha sonra Habsburglar arasında gerçekleşen iki muharebe ile tanınır. Bunlar Mohaç Meydan Muharebesi ve Mohaç Savaşı (1687)'dır. Osmanlı'nın Macaristan'daki hâkimiyetini başlatan ve sona erdiren savaşlardır.

 ZİGETVAR - DOSTLUK PARKINDAN GÖRÜNÜM

Zigetvar'daki tarihi kalıntı Zigetvar Kalesi'dir. Bu kalenin yerinde, Kelt ve Roma dönemlerinden itibaren savunma amaçlı binalar yer aldığı bilinmektedir. Günümüze gelen kale binasının ise 14. yüzyılda esas şeklini aldığı düşünülmektedir. Kale, I. Süleyman'ın ölmeden önceki son seferi olan Zigetvar Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun eline geçmiştir. I.Süleyman burada vefat etmiştir.

Zigetvar, uzun süre Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. 1688 yılında kale ve şehir Osmanlı hakimiyetinden çıkmıştır. Sonraki dönemde, şehirde mimari ve toplumsal açıdan önemli dönüşümler yaşanmıştır. Ali Paşa'nın burada kendi adına yaptırdığı cami Katolik kilisesine dönüştürülmüştür.

BALATON 

Balaton Gölü (Macarca: Balaton; Latince: Lacus Pelso; Almanca: Plattensee; Sırpça: Blatno Jezero ya da Блатно Језеро), Slav Dilleri'nde Çamurlu göl anlamına gelir. Orta Avrupa'daki en büyük göldür.[1] Macaristan denize kıyısı bulunmayan bir ülke olduğu için göl, bazen Macar Denizi olarak da adlandırılır. Zala Nehri, göle su sağlayan en büyük kaynaktır. Tuna Nehri'ne bağlanan ve yapay bir kanal olan Sio Kanalı ise gölden tek su çıkışını sağlar.

Balaton Gölü, 592 km²lik yüzölçümü ile pek büyük olmayan bir göldür. Kuzeydoğu - Güneybatı doğrultusunda bulunan gölün uçtan-uca uzunluğu 77 kilometredir. Genişliği ise 4 kilometre ile 14 kilometre arasında değişir. Gölün deniz seviyesinden yüksekliği 104 metredir.

Gölün hemen yakınında Balaton-felvidéki Nemzeti Park (Macarca, Balaton Yaylaları Milli Parkı) adında 56997 hektarlık bir korunan alan bulunmaktadır.

4.-5.GÜN 19-20 Temmuz ŞARVAR FESTİVALİ VE KONAKLAMA


       

Yeniçeriler Macaristan’da!

SARVAR KALESI’NDE DÜZENLENEN OSMANLI FESTIVALI RENKLI GÖRÜNTÜLERE SAHNE OLDU. MACAR-TÜRK DOSTLUĞU PEKIŞTI

SARVAR AA

Macaristan’ın Avusturya yakınlarındaki Sarvar şehrinde 4. Osmanlı-Macar Tarihi Festivali düzenlendi. Avrupa Birliği’nden gelen fonla restore edilen Sarvar Kalesi’nde düzenlenen festivaliki gün sürdü. Sarvar Kalesi’ne kurulan Osmanlı otağlarında binlerce seyirciye ücretsiz Türk kahvesi ve şerbetleri dağıtılırken, Osmanlı tarihi, Yeniçeriler, savaş araçları ve gereçleri hakkında ziyaretçilere bilgi verildi.
Festivalde, Yeniçeri birliğinin geçişinin ardından, Osmanlı ve Macar askerleri bir kaleyi ele geçirmek için temsili olarak savaştı.
Toplar ve tüfeklerden çıkan ateşler temsili mücadeleye gerçeklik katarken, savaşın sonunun barışla bitmesi ziyaretçileri mutlu etti.

‘Türkleri seviyoruz’
Macaristan Türk-Macar Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Faruk Naci Ceylan, Macaristan’da Türk müziği icra eden Macar müzisyenlerden oluşan ”Arasında” grubunun Türkçe seslendirdiği eserlerin çok beğenildiğini söyledi. Ceylan, ”Yaptığım açılış konuşmasının ardından festivali izlemeye gelen Macarlar tarafından tebrik edilmem beni duygulandırdı.
Macarların Türklere olan yakınlığını bir kez daha gördüm. Bundan böyle kardeş Macar halkına daha fazla teveccüh göstermemiz gerektiğine şahit oldum” dedi. Sarvar Belediye Başkanı İstvan Kondora ise, Osmanlı İmparatorluğu’nun Macaristan’da yaklaşık 170 yıl egemenlik sürdüğünü, Macar halkının Türklere karşı büyük sevgi beslediğini, yaptıkları festivalle Türkleri ve Türk tarihini tanıttıklarını, festivalin her yıl daha da büyüdüğünü söyledi.

5.GÜN 19 Temmuz Viyana'ya hareket ve Uçak ile dönüş,

Otobüs ile gezilecek şehirlerin tanıtımı,

Sofya - Tanıtım Filmi

http://www.youtube.com/watch?v=588_No5LkjY

Bulgaristan'ın başkenti ve en büyük şehri. Nüfusu yaklaşık 1,3 milyon kişidir. Sofya Vadisi'nin büyük bir alanını kapsayan şehrin kuzeyinde Sıra Dağlar (Stara Planina), doğusunda ve güneydoğusunda Sredna Gora, güneyinde ve güneybatısında Vitoşa dağı, batısında ise Lülin, Viskâr ve Çepın dağları bulunur. Şehir, İskır nehrinin ve soldaki kollarının şeritleri üzerine kuruludur.



Belgrad -  Sırbistan'nın başkenti ve en büyük şehridir. Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği platoda kurulmuştur.[1] 1,2 milyonluk merkez nüfusu ve 1,7 milyondan fazla metropolitan nüfusuyla Güneydoğu Avrupa'nın en büyük şehirlerinden biridir.

Kentin büyük bölümü Avusturya-Osmanlı savaşlarında zarar gördü ve hakimiyeti Habsburg Monarşisi hakimiyetine geçti. Şehrin Sırbistan'ın başkenti ünvanını tekrar kazanması Sırp İsyanları sonucunda 1841'de gerçekleşse de şehrin kuzeyi Habsburg Monarşisi'nde kaldı ve 1918'de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu dağılana kadar şehir 2 parçalı kaldı. Birleşik şehir 1918'de Yugoslavya'nın başkenti olarak ilan edildi ve 2003'e kadar da öyle kaldı.

NİŞ : Sırbistan'nin güneyinde yer alan bir şehirdir. Sırbistan’ın Belgrad ve Novi Sad’dan sonraki en büyük şehridir; ülkenin üçüncü büyük şehridir. Nişava İlçesi sınırları içindedir ve bu ilçenin merkezidir. Şehrin nüfusu 190 bin civarındadır. (2011). Konum olarak ülkenin Bulgaristan sınırına yakın bir kesiminde yer alan Niş, Balkanlar’ın tarihî ve büyük şehirlerindendir.